15 BURDUR
Sayfalar
Ana Sayfa
ERSAĞ
BURDUR YEMEKLERİ
VİDEOLAR
BURDUR TARİHİ
BURDUR
ALTINYAYLA
AĞLASUN
BUCAK
GÖLHİSAR
KARAMANLI
TEFENNİ
ÇAVDIR
ÇELTİKÇİ
KEMER
BURDURSPOR
YEŞİLOVA
BURDUR RUŞUR TAŞI
ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA
ersağ
-
ERSAĞ RESMİ WEP SİTESİ DEĞİLDİR
ERSAĞ
-
RESMİ ERSAG WEP SİTESİ DEĞİLDİR
Ersa� Temizlik ve Kozmetik �r�nleri Resmi Web Sitesi
-
AĞLASUN
BURDUR İLİ AĞLASUN İLÇESİ
AĞLASUN İLÇE TANITIM
ağlasun
burdur ağlasun
ağlasun burdur
ağlasun resimler
ağlasun fotoğraflar
ağlasun manzaralar
ağlasun görüntüler
ağlasun video
ağlasun spor
ağlasun haber
ağlasun harita
ağlasun sagalassos
ağlasun ulaşım
ağlasun iklim
ağlasun turizm
ağlasun otel
ağlasun yurt
ağlasun pansiyon
ağlasun konaklama
ağlasun konut
ağlasun emlak
ağlasun daire
ağlasun arsa
ağlasun lojman
ağlasun toki
ağlasun satılık
ağlasun kiralık
ağlasun sağlık
ağlasun hastahanesi
ağlasun devlet hastahanesi
ağlasun kaymakamlık
ağlasun belediye
ağlasun emniyet
ağlasun nüfus
ağlasun meb
ağlasun eğitim
ağlasun okul
ağlasun kurs
ağlasun lisesi
ağlasun ekonomi
ağlasun sanayi
ağlasun ticaret
ağlasun tarım
ağlasun hayvancılık
ağlasun gölleri
ağlasun akarsuları
ağlasun dağları
ağlasun doğa
ağlasun gezi
ağlasun turist
ağlasun tarihi varlıkları
ağlasun tatil
ağlasun dernek
ağlasun yemekleri
ağlasun kültür
ağlasun sanat
ağlasun
AĞLASUN İLÇE İSMİ MENŞEİ
İlçemizin adının nereden geldiğine dair iki rivayet vardır. Birinci rivayete göre,Sagalassos Şehri yıkıldıktan sonra bu bölgeye güneyden gelen
Yörük aşiretleri kasabanın bulunduğu yere aralıklı olarak oba oba yerleşmişler aradan yıllar geçtikçe,insanlar çoğaldıkça yeni evler kurarak geniş bir sahayı kaplayarak bir yerleşim birimi oluşturmuşlar ve adını Sagalassos’dan esinlenerek Ağlasus-Ala su ve sonunda da Ağlasun denmiştir. İkinci rivayete göre ise;Büyük İskender Sagalassos Şehrini almak için şehre üç,dört kez saldırmış fakat kenti bir türlü hakimiyeti altına alamamıştır. Fakat son saldırısını bugün yıkıntıları bulunan Hamamın yan tarafında bulunan tepeden yaparak kanlı
çatışmalar sonucunda şehri ele geçirmiştir. Bu tepenin adı daha sonra İskender Tepesi olarak kalmıştır. Büyük İskender’in bu seferini Annesi sürekli olarak izlemekte ve bilgi almaktadır. Büyük İskender’in Annesi bu bölgeden gelen habercilere”İskender Sagalassos’u aldı mı?”diye sorar. Onlarda “Büyük Komutanımız İskender Sagalassos’u aldı. Fakat savaş sırasında en sevdiği cesur komutanlarını kaybettiğinden ağlamaktadır”derler. Bunun üzerine annesi “Oğlum Sagalassos’u aldıysa bırakın ağlarsa ağlasın “der. Bunun üzerine İlçemizin ismi Ağlarsın-Ağlasın-Ağlasun şeklinde kaldığı söylenir. SAGALASSOS
TARİHİ SAGALASSOS
Burdur ilinin Ağlasun ilçesi sınırlarında, ilçeye yedi kilometre uzaklıktaki Sagalassos’un yakın çevresinin tarihi, MÖ 12 binlere kadar uzanır. MÖ 3 binde ilk yerleşim izlerinin fark edildiği Sagalassos, MÖ 1600’lerde Pisidia coğrafyası içerisinde kalır. Uzun bir süre tarihin karanlıklarında kalan Sagalassos, Büyük İskender’in bölgeyi kendi topraklarına
katmak istemesiyle (MÖ 334) tarihteki yerini alır. Batı Toros dağlarının kollarından biri olan Akdağ üzerinde, 1450-1700 metreler arasında kurulu Sagalassos, Büyük İskender’in ordusuna karşı büyük bir savunmada bulunur. Pisidia’nın en cesur ve savaşçı halkının yaşadığı Sagalassos, kanlı bir savaş sonucunda İskender tarafından ele geçirilir. Beş yüz kişinin hayatını kaybettiği savaş (MÖ 334),
kentin hemen önündeki bir tepede yaşanır. Büyük İskender’den sonra şansı açılan ve Helenistik dönem boyunca (MÖ 333-25) Pisidia bölgesinin en önemli ikinci kenti olan Sagalassos, MÖ 25 yılında Roma egemenliği altına girer. MS I. yüzyılın ortasında da, bölgenin en önemli ve büyük şehri haline gelir. MS 3. yüzyılın başına kadar mimari yönden en parlak devrini yaşayan, görkemli yapılarla donatılan kent, MS 518’de ağır bir deprem geçirir. Yıkılan yapılar tamir
görüp yenilense de MS 7. yüzyılda yaşanan yeni bir deprem, hem kenti yok eder, hem de su kaynaklarını kapatır. Bunun üstüne kent, bir de Arap akınlarıyla karşı karşıya kalır. Üst üste kötü olaylarla sarsılan Sagalassos’u, susuzluk ve ardından gelen bulaşıcı hastalıklar da rahat bırakmaz. Sonuçta kent terk edilir. Bu güzel kentin üzeri hemen yamacına kurulduğu Akdağ’dan inen toprak kütleleriyle örtülür. Doğa tarafından böylelikle koruma altına alınan Sagalassos, yüzyıllarca sürecek derin bir uykuya dalar.
Yüzlerce yıl sonra, 1706’da Fransız gezgin Paul Lucas Sagalassos’a gelir. Lucas seyahatnamesinde antik kentten perilerin yaşadığı yerler olarak söz eder. Sagalassos’un gerçek kimliği, 1824’te İngiliz papaz Francis Arundell tarafından tespit edilir. Arundell, kentin Batı Torosların en önemli antik kentlerinden Sagalassos olduğuna işaret eder. 1985’lerde İngiliz araştırmacılar, Stephen Mitchell başkanlığında bölgeye giderler.
1986 yılındaki araştırmalara katılan Belçikalı arkeolog Marc Waelkens ise Sagalassos’u yüzlerce yıllık uykusundan uyandıran bilim insanı olur. Prof. Dr. Marc Waelkens, İngiliz Prof. Dr. Stefan Mitchell’le birlikte Sagalassos’a yüzey araştırmasına geldiğinde, ancak kartalların ulaşabileceği yükseklikteki dağların üzerinde kurulu antik kentin kalıntılarının yanı sıra, aşağısında uzanan yemyeşil ovanın görüntüsünden de çok etkilenir. Üstelik kentin yüksek konumundan ötürü, kalıntılar
başka yerlere götürülememiş, olduğu yerde durmaktadır. Böylesine bakir kalabilmiş kent, Marc Waelkens’i son derece heyecanlandırır. Hayalindeki kazı yerini bulduğuna karar verip gerekli izinleri alır. Öğretim üyesi olduğu Belçika-Leuven Katolik Üniversitesi kendine maddi ve teknik destek sağlar ve kazılar 1990 yılında üniversite adına başlar. Marc Waelkens, birçok ülkeden değişik mesleklerden uzmanları kazısında bir araya getirerek kalabalık
bir bilimsel heyet kurar. Bu heyet on yıl içinde -bir kazı için çok kısa sayılabilecek sürede- Sagalassos antik kentinin büyük bölümünü ortaya çıkarıp kimi yapıları ayağa kaldırmayı başarır.Kazılar sırasında, Dor Tapınağı (MÖ 1. yüzyıl), Geç Helenistik Çeşme (MÖ 1. yüzyıl), Neon Kütüphanesi (MS 2. yüzyıl), iki yüz kişilik Meclis Binası (Bouleuterion MÖ 125-100), yukarı ve aşağı agoralar (MÖ 2. yüzyıl), Augustus dönemine ait Büyük İskender’e atfedildiği sanılan kahramanlık anıtı
AĞLASUN İLÇE HARİTA
Heroon (MS 14), Apollon Klarios Tapınağı (MS 0-20), Antinius Pius Tapınağı (MS 120-140), Antoninler Çeşmesi (MS 161-180), Roma Hamamı (MS 2. yüzyıl), dokuz bin kişi kapasiteli dünyanın deniz seviyesinden en yüksek rakımlı tiyatrosu (MS 2. yüzyıl) ve kırk kişilik halk tuvaleti gibi kentin önemli yapıları ortaya çıkarılır. Kazılarda ilk iki yıl Neon Kütüphanesi ile önündeki mozaikli taban ve Geç Helenistik döneme ait çeşmeye ağırlık verilir.
Mimari parçalarının neredeyse tamamı yerinde duran kütüphane ve çeşme, 1992-1997 yılları arasında mimar-restoratörSemih Ercan ve Teresa Patricio tarafından antik dönemdeki haline getirilir. Bu arada Geç Helenistik çeşmenin kapanan su havzasının akması sağlanarak, yapıya yeniden özgün çeşme fonksiyonu kazandırılır. Böylelikle ülkemizde de ilk kez bir antik yapı, tekrar kullanılır duruma getirilmiş olur. Kentte 1997 yılından sonraki çalışmaların ağırlık merkezi,
Yukarı Agora bölgesine kayar. Yaşanıldığı dönemlerde Sagalassos’un en önemli merkezi olan Yukarı Agora’nın kuzeyinde, görünümü adeta bir tiyatro sahnesi cephesine benzeyen görkemli Antoninler Çeşmesi, yeni çalışmaların merkezini oluşturur. Cephesindeki nişlerde Aphrodisias ve Afyon İncehisar’da yapılmış heykellerin yer aldığı bu görkemli çeşmenin beş-altı yıl içinde biteceği ve etkileyici görüntüsüne tekrar kavuşacağı sanılıyor. Çeşmenin kazıları sırasında ele geçen 2.65 ve 2.45 metre boyutlarındaki Tanrı Dionysos’a ait iki muhteşem
heykel ve kent ileri gelenlerine ait çeşitli büyüklükteki heykeller, bugün Burdur Müzesi’nde sergileniyor. Semih Ercan’ın yürüttüğü çalışmalar bittiğinde heykellerin kopyaları çeşmede yer alacak. Antoninler Çeşmesi tamamlandığında Helenistik çeşme ile bağlantısı tekrar kurularak suya kavuşturulacak. Yukarı Agora’da 14 metre yüksekliğindeki Büyük İskender’e atfedildiği düşünülen kahramanlık anıtı Heroon, ayağa kaldırılmaya çalışılan bir diğer önemli yapı.
Ekipten, Ebru Torun Popleme’in denetiminde restorasyonu yürütülen Heroon’un en çarpıcı noktası, ellerindeki kıvrımlı kumaşlar ve müzik aletleriyle birlikte kendinden geçerek dans eden kadınlar frizi. Halen konservasyonu devam eden bu friz, içerdiği Helenistik kıvrımlar dolayısıyla çok etkileyici. Yukarı Agora bölgesinde çalışmalar bittiğinde Sagalassos daha anlaşılabilir bir sunuma kavuşacak ve bir inci gibi Toroslar üzerinde yeniden ışıldamaya başlayacak.
Ziyaretçilerini bekleyen Sagalassos, Antalya Havaalanı’ndan 110 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Ayrıca Antalya-Pamukkale ve Kapadokya-Antalya arası yolculuk yapacaklar için bir duraklama noktası konumundaki kent, Burdur ile Isparta’ya sadece 30 kilometre mesafede. Eğer 1 Haziran-1 Eylül tarihleri arasında bölgeyi ziyaret etmek isterseniz, hem kazı çalışmalarını izleyebilir hem de Sagalassos’un gönüllü rehberleri tarafından ücretsiz olarak İngilizce, Fransızca, Almanca, Flamanca dillerinde gezdirilebilirsiniz
AĞLASUN İLÇE COĞRAFYA
Ağlasun Akdeniz Bölgesi’nin Göller yöresindeki Batı Torosların iç kısımları üzerinde bulunan 2276 metre yüksekliğindeki Ak dağ’ın güney yamaçlarına kurulmuştur. Burdur İlinin güney doğusunda olup denizden yüksekliği(Rakımı) 1050 metredir. İlçemizin kuzey ve kuzey doğusunda Isparta İli,Güneyinde Bucak İlçesi bulunmaktadır. İlçemiz 30 derece 2dakika doğu meridyeni,36 ve 37 kuzey paralel dereceleri üzerinde bulunmakta ve yüzölçümü 576 metre karedir. İlçemiz arazileri dağınık ve engebeli olup,ekilebilir arazisi çok azdır. İlçemizin kuzeyinde Ak dağ, güneyinde alçak ve yeni ağaçlandırılmış tepeler ve Peçenek Geçitti,doğusunda Dere boğazı,batısında ise
Yaylacık Dağı ve Çatak Beli bulunmaktadır. İlçemizin ortasından Tuzlu çay isimli bir dere akmakta,bu çay boyunca bitek topraklara sahip “U”şeklinde bir ovası bulunmaktadır.Tuzlu çay İlçemizin çeşitli yerlerinden çıkan Gürleyik, Bey Pınarı,Gök Pınar,Susaklı ve Kirazlı Çayı gibi su kaynakları ile birleşerek kışın Isparta İlinden gelen Doğan dere Çayı ile birleşerek Aksu Nehrine karışır. Yazın ise önüne D.S.İ tarafından yapılan Göl yeri gölet'inde toplanarak
sulama suyu olarak kullanılmaktadır. Tuzlu Çay önceleri dört adet su değirmenine enerji kaynağı olurken şimdi bir adet su değirmeni çalışmaktadır. İlçemiz tabiat ve tarihi güzellikler bakımından Burdur İlinin en güzel İlçelerinden birisi durumundadır. Sık ve bol ağaçlı yeşillikler içerisinde,temiz ve bol oksijenli havası,temiz ve soğuk suları ile özellikle yaz turizmi için biçilmiş bir kaftan durumunda olup,yazın Antalya İlimizden gelen yerli turistlerin akınına uğramaktadır. KASABA İSİMLERİ
: 1-Yeşilbaşköy Kasabası 2-Çanaklı Kasabası
AĞLASUN MAHALLE İSİMLERİ
1-Kum Mahallesi 2-Hamam Mahallesi(Çınar mahallesi) 3-Bala Mahallesi 4-Sakarca Mahallesi 5-Kıraç Mahallesi
AĞLASUN İLÇE İKLİM VE BİTKİ ÖRTÜSÜ
Etrafı yüksek dağlar ile çevrili olduğu için ilçenin kendine özgü bir iklimi vardır. Halkının büyük bir çoğunluğu tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadır. Kiraz, vişne, ceviz, elma, buğday, mısır yetiştirilmektedir. Gül bahçeleri, asırlık çınarı, alabalık yetiştirme tesisleri ile ünlüdür. Çevre illerdeki en yeşil ilçedir.
AĞLASUN İLÇE NÜFUS
Başbakanlık Türkiye İstatistik Kurumu tarafından gerçekleştirilen Adresi Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) Veri Tabanına göre İlçemizin nüfusu aşağıdaki şekildedir: ADIKADINERKEKTOPLAMAğlasun Merkez204720144061A.Yumrutaş Köyü434891Çamlıdere Köyü133127260Dereköy152151303Hisarköy125124249Kibrit Köyü142141283Yazır Köyü402378780Yumrutaş Köyü8165146Y.Başköy Beldesi7847251509Mamak Beldesi7026281330TOPLAM461144019012
Ana Sayfa
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)